Din ve PolitikaDini GruplarOrtadoğu

Hizbullah Lübnan Devriminden Korkuyor.

Hizbullah Lübnan Devriminden Korkuyor.

Halkın aksine Hizbullah Lübnan hükümetinin devrilmesini engelliyor.
Kanın akıp almayacağız, protesto hareketlerinin ve İran tarafından desteklenen Şii milislerin nereye kadar gitmek istediğine bağlı.

Neredeyse bir haftadır ülke çapında Lübnan hükümetine karşı gösteriler devam ediyor.
Ekonomist Sami Nader de söylediği gibi: bu daha önce hiç olmamıştı.
Protestolar kuzeyin dışından güneye, batıdan doğuya kadar bütün dini grupları birleştiriyor. Devrim hiç bir parti tarafından idare edilmiyor. İnsan kalabalığında sadece yeşil çamlı kırmızı beyaz Lübnan bayrağı görülmekte. Görevi bırakması talep edilen Lübnan Cumhurbaşkanı Saad Haririnin kendisi bile pazartesi günü şunu söyledi: Protestolar, Lübnan kimliğini in olması gerektiği gibi yaptı.
Hükümet Hizbullah’ın Ellerinde
Ancak Halkın birliği herkesin hoşuna gitmiyor. Daha çok İran destekli Hizbullah ın korktuğu görünüyor.
Suriye sınırında Beka vadisinin eteklerinde kendi Şii kalesinde ülkenin güneyinde kızgın protestolar var, -bunların arasında Hizbullah ın politikacısı Muhammed Raad’ın bürosu önünde bile protestolar var.
Aynı şekilde Hizbullah ile ittifak halinde olan ikinci büyüm Şii Partisi Amal-Hareketi halkı öfkesinin hedef tahtası haline geldi.
“Hıreız, Hırsız, Nabih Berri bir hırsız”, diye göstericiler Güney Lübnan’da Amal Şefi ve Meclis Başkanına karşı yüksek sesle bağırıyorlar.
Protestoları dikkate şayan kolan husus Hizbullah’ın 2019 Mayısındaki seçimde meclisteki sandalye sayısını az da olsa 14 e yükseltebilmesi ve kendisinin herşeyden önce Hristiyan müttefiki ile halkın temsilinde bir ağırlık kazanmıştı. Koşacak söylemek gerekirse: Lübnanağacı devrimi ve 2005 teki Suriye askeri birliklerinin geri çekilmesi ile batı karşıtı bir ittifak Lübnan Meclis seçimlerini kazanmıştı.
Budan dolayı neredeyse hiç bir yasa Hizbullah’ın iradesi dışında yürürlüğe giremiyordu. Dokuz ay sonra nihayet bir hükümet kurabilmek için, batı taraftarı olarak bilinen Sünni Hariri acı itiraflarda bulunmak zorunda kaldı. Pekde şaşırtıcı olmayacak bir şekilde Hizbullah lideri Hassan Nasrullah Cumartesi günü açık bir şekilde hükümetin geri çekilmesi aleyhinde konuştu.
Siyasi grupların yeni bir kabine oluşturabilmek için tekrar uzun süre tartışacağını ve bunun da bir zaman kaybı olacağını belirtti.
Göstericilerin talep ettiği gibi Teknokratlardan oluşan bağımız bir hükümet iki hafta bile dayanamaz. Nasrullah iktidardaki hükümetten ülkenin problemlerini çözmek için yeni bir ruh talebinde bulundu.

Kanlı Bir Çatışma Tehlikesi

Analist Nadir; “Lübnanlıların büyük bir çoğunluğu Haririnin reform vaatlerine artık inanmıyor.”
Ancak esas sorun, bu zamana kadar az organize olmuş protesto hareketlerinin coşkusunu koruyup koruyamacağı.
Memnun olmayanların bir kısmının risk almak yerine ilan edilen reform paketiyle yetinmesi muhtemeldir. Buna karşın Nadir şunu söylüyor: Protestoların devam edeceğini düşünüyorum. Zira insanların artık kaybedecekleri bir şeyi yok. Ekonomik durumları çok çaresiz.
Çatışmanın ne kadar dramatik bir biçimde yoğunlaşabileceği Pazartesi gecesi ortaya çıktı. Hizbullah ve Amal bayrakları ile büyük bir motosikletli grup, halen binlerce protestocuların toplandığı büyük Cuma camisinin önündeki başkent Beyrut’un protesto mekanının merkezine doğru ilerlediler. Ordu motosikletli grubu durdurdu ve böylece bir çatışmayı engellediler.
Hizbullah ve Amal daha sonra aksiyon ile alakalarının olmadığına dair yemine ettiler.
Ancak bu açıl bir uyarı sinyali idi.
Birçok Lübnanlı 2008 Mayıs’ını hatırlamış olabilir. O zamanlar hükümet Hizbullah’ın telekomünikasyon ağının yasal olmadığını açıkladı ve havalanı şefini görevden aldı.
Bunun üzerine Nasrallah bunun bir “savaş ilanı” olduğunu iddia etti ve savaşçılarını Beyrut’un merkezine gönderdi.
Sünnilerin yaşadığı bir çok mahalle ele geçirildikten ve hükümete yakın medya susturulduktan sonra, kabine kararını geri aldı.

İran Ekseninde Tutsak

Lübnanlılar elitlere karşı başkaldırılarını artık nereye kadar sürdürürlerse, Hizbullah onun altını oymaya çalışacaktır ve Lübnan halkını tekrar bölecektir. Öyle ki Salı günü gibi merkez bankasının önünde ilginç bir gösteri oldu. Gençlerden küçük bir grup daha önce protestolarda hiç görülmemiş olan Amerikan karşıtı parolalar attılar.
Gruptan birisi şöyle diyordu: “Amerikalıların olduğu her yerde problemler var.” Bütün bunlar açıkça İran ve Suriye yanlısı al-Mayadeen tarafından çekildi yayınlandı.
Ancak bu çatışma Hizbullah için de rizikosuz değil.
İsrail işgaline karşı direnişiyle milisler, Şii nüfusunun ötesinde çok saygı kazandı. En son Esed’in yanında Suriye’deki savaşlarında da Hristiyanlar arasında sempati puanları toplayabildi. Bunun nedeni de Şam’da Sünni İslamcıların iktidarı ele geçirmesi korkusu idi.
Şimdi ise iç siyaset bakımından pek az kimse Hizbullah’ı ekonomik sefaletin nedeni olarak görmüyor. Hizbullah, İsrail’e karşı sonsuz savaş yürüten Suriye-İran ekseninde tutuyor, bağlıyor. Tahran’a ve Hizbullah’a karşı sert Amerikan yaptırımlarıyla Lübnan’ın ödediği bedeller tekrar önemli ölçüde arttı.

Fatih ŞAHAN M.A.
ilahiyatçı/İslambilimci
Tercüme:

https://www.nzz.ch/international/libanon-unruhen-hizbullah-fuerchtet-revolution-ld.1517014

Yoluyla
Dergi
Etiketler
Daha Fazla Göster

Andcenter Editör

Çankırı İli, Orta İlçesi Kalfat Kasabası’nda 1993 yılında dünyaya geldi. İlköğretimi kendi köyünde tamamladı. 2007 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip lisesine kayıt oldu. 2011 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 2016 yılında Ankara İlahiyat’tan mezun oldu. Aynı sene Ankara Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek Lisans eğitimini Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Bölümü’nde tamamladı. Şuan aynı enstitüde doktora eğitimine devam etnektedir. Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yilinda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği görevini yaptı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim dalında Arş. Gör. olarak çalışti.Suan Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı