KuramlarMarifet Divanı Akademi

JURGEN HABERMAS (KAMUSAL ALAN)

Seda MÜJDECİ -  AYBÜ İslami İlimler 3. Sınıf                                                                                                                    

Kamusal alan tanımı ilk kez Jürgen Habermas’ın 1962 yılında “Kamusal Alanın Yapısal Dönüşümü: Burjuva Toplumunun Bir Kategorisi Üzerine Araştırmalar” (Strukturwandel der Öffentlichkeit) isimli kitabında yer aldı. “Kamusal alan, modern toplum kuramlarında, toplumun faydasını belirlemeye ve gerçekleştirmeye yönelik düşünce, söylem ve fiillerin üretildiği ve geliştirildiği ortak toplumsal etkinlik kısmına işaret etmek için kullanılan kavramdır” diyen Habermas, her türlü menfaatten arınmış, devlet otoritesinin baskısı ve emirlerinden, sermaye egemenliğine bağlı olmayan bir alan tanımlar. Habermas kamusal alanı, “özel şahısların, şahıslarını ilgilendiren ortak bir olay etrafında akıl yürüttükleri, rasyonel bir tartışmanın içerisine girdikleri ve bu tartışmanın sonucunda mesele hakkında ortak kararı, kamuoyunu oluşturdukları araç, süreç ve mekânların tanımladığı hayat alanı” olarak tanımlamıştır. Bu tanıma bakılarak kamusal alanın kamuoyunu oluşturan alan olduğu neticesine varılabilir.

Ayrıca Habermas kamusal alanın tanımını açıklarken 18. Yüzyıl Aydınlanma geleneğinin etkisine girerek, toplumsal ve siyasal fikirlerin tartışıldığı sosyal alanlardan esinlenmiştir. (Akkol, 2019: 177; Atfen Habermas, 2007: 135)

Jürgen Habermas, kamusal alan (public sphere) kavramı üzerine sürekli olarak yazmış olup; 18. yüzyılda Fransa’da bulunan “café”lerde (coffee houses) geçen cümleleri kullanmıştır. Politik sıkıntıların akılcı tartışıldığı kısım kamusal alandı ki, burjuva kültürünün kahvehaneler, entelektüel ve edebiyat salonları ve yazılı basın gibi merkezler çevresinde gelişmesiyle parlamenter demokrasi mümkün olmuştur. Bu da Aydınlanmanın eşitlik, insan hakları ve adalet ideallerini ileri götürebilmişti. Halk alanında bir çeşit akılcı fikir alışverişi ve eleştirel tartışma normu yol gösterir ve kişinin tartıştığı düşüncelerin gücü kişinin kimliğinden daha önemliydi.

Habermas, Frankfurt Okulu’nun son temsilcisi olup, kamusallığı hem tarihsel hem de normatif bir kategori olarak ele almıştır. Hem kamu, kamusallık, kamuoyu, kamusal alan gibi kelimelerin tarihsel dönüşümünü değerlendirmiş, hem de iletişimsel eylem teorisi ile iletişime dayanan yeni bir kamusal alan modeli üzerine fikirlerini söylemiştir. Kamusallık ve kamusal alan, Habermas’ın normatif bir siyasal iletişim teorisinde iki önemli kavramdır ve O’na göre önkoşulu ahlak ve adalet olan bir demokrasi ortamında kişi, herhangi bir siyasi otoritenin baskısı, zorlaması ya da korkusu olmadan tartışabilecektir. Kapitalist toplumlarda kamusal alan eleştirisi bu açıda ele alınmalıdır ki, kapitalist düzen devlet sermayesi ile özel sermayenin iç içeolduğu, kamusal ile özel çıkarların çakıştığı veyahut çatıştığı bir yapı içermektedir. Özellikle medya kuruluşları gibi örgütlenmeler, özel sermaye ile devlet ilişkisinin yalnızca ekonomiyle sınırlı olmayıp, kamu faydasının gözetilmesi ve ifade edilmesi gereken mercilerin de bu bağımlı ilişkiden payını aldığını göstermektedir. (Odabaş, 2018: 2055)

Kamusal alanda süreklilik zemini iletişimsel eylemin varlığı olmasıdır. Devlet ve ekonominin eylem alanlarını bölmeye çalışan Habermas ölçüt olarak amaçsal eylem ve iletişimsel  arasındaki ayrımı kullanmıştır. Buradan da iletişimsel eylem kuramı eserindeki netleştirdiği toplumun yaşam dünyası ve sistem olarak bölünmesine ulaşmıştır. Yaşam dünyası ve sistem arasında bir bağımsızlık söz konusu değildir, hatta Habermas buradan sistemin bütünsel olarak dönüştürülemeyeceği ve bundan dolayı hedefin kapitalist devletin ilgası değil, sistemin yaşam dünyasına olan tecizlerine set çekmek olması gerektiği sonucuna varmıştır. (Yükselbaba, 2008: 7)

Habermas bu alanı hem onu destekleyen gerçek bir içsel yapısal hem de eleştirel politik tartımın yeşermesine yardım eden normlar ve pratikler olarak tanımlar. Kamusal alana bir kavram olarak bakmak ile tarihsel bir oluşum olarak bakmak arasında ayrım yapar. Görüşüne göre, kamusal alan fikri şu tasarımı da içerir, özel varoluşlar bir halk varoluşu olarak beraber gidecek ve akılcı mütalaalarla, devleti etkileyecek karar alımlarıyla uğraşacaktır. Tarihi bir yapılanma olarak halk alanı, aile yaşamından, iş dünyasından ve devletten ayrı bir “uzam” içerir.

Habermas kamusal alanın yeniden canlandırılması konusunda iyimserdir. Ulus-devleti etnik ve kültürel benzerlikler temelinde aşmakta olan politik toplumun, eşit haklar ve yükümlülüklü yurttaşların yasal koruma donatılı olması halinde, yeni dönemdeki geleceği için ümitlidir. Demokrasinin bu değişkenlikli kuramı (discursive theory of democracy) öyle bir toplum gerektirir ki birlikte politik istem belirleyebilsin ve bunu yasama sistemi düzeyinde uygulayabilsin. Bu politik sistem eylemci bir kamusal alan gerektirir, burada ortak çıkar sorunları ve siyasi konular tartışılabilir ve kamuoyunun gücü karar verme sürecini etkileyebilir.

Ekonomi temelli tarihsel değişmelerin yaşandığı süre zarfında temsili kamusallığın, Habermas’ın burjuva kamusal alanına dönüşmesindeki en mühim aktör kahvehanelerin yerini alan sosyal iletişimin yeni ortamı olan medyadır ve 18. yüzyıl burjuva kamusal alanında sosyal iletişim mekânlarının aktörleri aydınlanma karakteristiğinde olan tartışmacılardır. Temsili kamusallıktan farklı olan 18. yüzyıl burjuva kamusal alanı, Habermas’a göre devlet otoritesi ile temelinin ekonomik ilişkilere yerleştirildiği özel alan arasında yeni bir kamu alanıdır. “Burjuva kamusal alanı anlamındaki temsiliyet, mesela ulusun veya himaye altındaki belli kesimlerin temsili; yöneticinin somut varlığıyla doğrudan bağlantılı olan Ortaçağ’ın temsili kamusal alanından farklıdır” (Odabaş, 2018: 2055; Atfen Habermas, 1964).

Kamusal alanda görülen yozlaşmaların yerine sağlam bir kamusal alanın inşası Habermas’a göre mümkündür ve bunun içinde demokrasinin işletilmesini kamusal alanı sağlıklı bir şekilde kurmanın ve devam ettirmenin ilk şartı olarak belirtmiştir. Ortak çıkarların siyasal ve toplumsal iletişimsel ahlaki çerçevesinde tartışabildiği bir kamusal alan, ancak demokratik bir politik sistemle mümkün olur. Manipüle ve baskılardan uzak kalan bir toplum uzlaşma ortamına doğru gelişecektir; aksi takdirde uzlaşma ortamı kurulamayacaktır.  Kamusal alanın ideal ortamına kavuşmasında ve sonrasında en ciddi rol sivil toplum kuruluşlarına düşmektedir. Fikirlerin iletişim etiğine bağlı olarak yarıştıkları kamusal alan, uzlaşmayı doğuracak ‘ortak aklın’ inşasını sağlayacaktır. (Akkol, 2019: 178)

 

Kaynakça

Akkol, M. L. (2019). Jürgen Habermas’ın İletişimsel Eylem Kuramı ve Kamusal Alan Kavramının Analizi. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 177-178.

Güney, Z. (2007, 10 25). Kamusal Alan Nedir? 03 25, 2020 tarihinde https://v3.arkitera.com/haber_21487_kamusal-alan-nedir-kamusal-mekan-nedir.html adresinden alındı

Hatay, Y. (2018, 10 18). Kamusal Alan. 03 25, 2020 tarihinde https://oggito.com/icerikler/jurgen-habermas-kamusal-alan/63336 adresinden alındı

Jürgen Habermas. (2020). 03 25, 2020 tarihinde https://tr.m.wikipedia.org/wiki/J%C3%BCrgen_Habermas adresinden alındı

Odabaş, U. K. (2018). Tarihsel Süreçte Kamusal Alanın Yapısal Dönüşümü ve Habermas. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , 2055.

Yükselbaba, Ü. (2008). Habermas’da Kamusal Alan Özel Alan Ayrımı. Doktora Tezi (s. 7). İstanbul : İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Anabilim Dalı.

 

 

 

 

Daha Fazla Göster

Andcenter Editör

Çankırı İli, Orta İlçesi Kalfat Kasabası’nda 1993 yılında dünyaya geldi. İlköğretimi kendi köyünde tamamladı. 2007 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip lisesine kayıt oldu. 2011 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 2016 yılında Ankara İlahiyat’tan mezun oldu. Aynı sene Ankara Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek Lisans eğitimini Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Bölümü’nde tamamladı. Şuan aynı enstitüde doktora eğitimine devam etnektedir. Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yilinda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği görevini yaptı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim dalında Arş. Gör. olarak çalışti.Suan Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı