
Küresel ekonominin yan tesirleri yavaş yavaş kendini göstermeye başladı.
Her fayda, nimet beraberinde külfetini ve yan tesirini doğurur; buna teknolojiyi ve modern kapitalizmi de eklemek gerek. Teknolojinin, tekno kültüre açtığı uçsuz bucaksız saha insan-oluşun boyutlarını da değiştirip yenileyebiliyor.
Kabul etmek gerekir ki dünya 1970’lerden sonra neoliberalizm ve küreselleşme ile farklı aşamaya geçti. Tekno kültür, yoğun üretim, yaygın ulaşım, aşırı tüketim, tedarikteki rahatlık, fabrikasyona bağlı bolluk ve ucuzluk dehşet bir konformizmi doğurdu.
İnsanlar insani varoluşlarına “ihtimam göstermek” yerine “olmayı” “sahip olmaya” evriltince küreselleşmenin yan tesirleriyle karşılaşmaya, tekno medeniyetin salgınlarıyla yüz yüze gelmeye başladı.
Salgınlar küreselleşmenin, tekno medeniyetin, neoliberal iktisadın yan tesirleri olarak 21. asra damga vuracak anlaşılan. Dünya sistemi Soğuk Savaş sonrasında çok farklı doktrinler geliştirdi, liberal hakimiyet beraberinde yeni düzen getirmese de yeni teknolojiler, üretim bolluğu, tüketimdeki aşırılıklar “dünyanın varoluşu”nu değiştirmeye girişti; buna ister doğanın bozulması, iklimlerin dejenerasyonu, çevre felaketleri, küresel ısınma ister laboratuvarda üretilen gıdalardan kanserojen etkili kimyasal katkı maddeleri, salgınlar deyin.
Yazının devamı için lütfen Tıklayınız