Avrupa, İslam’ı Türk Göçmenlerden Öğrendi
Essex Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünde öğretim üyesi olan Prof. Ayşe Güveli ile 2009-2014 yıllarında gerçekleştirdiği araştırması ve Avrupa’daki göçmenlerle ilgili tartışmayı konuştuk.
Göçün kuşaklararası etkisini irdeleyen araştırmanız bilim çevresinde oldukça ilgi gördü. “2000 Families” isimli araştırmanızda sizi en çok şaşırtan sonuç ne oldu?
“2000 Families” araştırmasının en ilgi çekici yanı üçüncü ve dördüncü kuşak göçmenler de dâhil olmak üzere, göçmenlerin gittiği ülkelerdeki durumlarıyla, köken ülkelerinde geride bıraktıkları insanların durumlarını birlikte incelenmesiydi.
Bu tarz bir çalışma Meksikalılar özelinde Amerika’da yapıldı; ama bu Avrupa’da fazla bilinen bir şey değil. Avrupa’da bu tarz çalışmalar daha çok gayrimüslim göçmenler üzerine. Hâlbuki Avrupa ve Amerika’daki göç tartışması Müslüman göçmenler üzerinden yürüyor. Bizim araştırmamız da Müslüman bir göçmen grubun gittiği toplumu ne kadar değiştirdiğiyle alakalı.
Sorunuza gelecek olursak, araştırmada beni şaşırtan birçok sonuç var.
Öncelikle göçmenlerde, çocuklarında ve torunlarında beklediğimden çok daha az değişme olduğunu gözlemledim. Biz 2000 aile üzerinde araştırma yaptık. Senelerdir Avrupa’da olan ve annesi, babası da orada doğup büyümüş çocukların Türkçelerinin zayıflamasına rağmen Türkçe bilgilerinin bizimle görüşme yapacak kadar yeterli olduğunu gördük. Bu enteresan geldi bana.
Araştırmanızda göçün sadece göçmenler için değil, geride kalanlar için de değiştirici etkisinden bahsediyorsunuz. Bu etkiyi biraz açmanız mümkün mü?
Araştırma için 5 bölgeye gittik; bunlar Akçaabat, Kulu, Şarkışla, Emirdağ ve Acıpayam. İki yıl boyunca yazlarımızı burada geçirip gözlem yaptık, bölgedeki değişimleri izledik ve nitel görüşmeler yaptık. Görüşmelerden çıkan ortak sonuca göre bu bölgelerden göç edenlerin bölgeye ciddi etkileri olduğunu gördük. Tabii ülke genelindeki etkilerden de bahsetmek mümkün; ama özellikle bölgelerde evler üzerinde, akrabalarla olan yardımlaşmalarında, çocukların okutulmasında, gençlerin evlendirilmesinde ciddi etkileri var.
Bir de şunu söylemek lazım, Avrupa’yla Türkiye arasında her zaman bir etkileşim olmuştu; ama bu etkileşim hep Batılı kesim düzeyinde kaldı, halka çok yayılmadı. Türklerin Avrupa’ya göçüyle birlikte bu etkileşim daha gündelik seviyeye indi. Bu etkileşimle birlikte Türkiye’de televizyon, çamaşır makinesi gibi şeyler Anadolu’ya indi. Örneğin Türkiye’nin kapıları bazı ihracat maddelerine kapalıyken insanlar bazı şeyleri arabalarına koyup kaçak olarak götürürlerdi.
Yazının devamını okumak için lütfen Tıklayınız