KişilerKuramlarSosyolojiTerimler

ÈMİLE DURKHEİM – ANOMİ

Hüma Nur Tomruk- AYBÜ İlahiyat 4. Sınıf Öğrencisi

Hikaye Öne Çıkanlar
  • Anomi kısaca, bireysel ve toplumsal normlar arasındaki uyuşmazlık olarak da tanımlanmaktadır.

Sosyolojinin kurucu babalarından Emile Durkheim, daha önceleri Fransa’ya ait olan, Fransa- Prusya Savaşı’ndan sonra Prusya tarafına geçen Epinal’de dünyaya gelmiştir. Emile Durkheim sosyolojideki ilk kürsü sahibi kişidir. Durkheim’in toplumsal dayanışmaya ilgisini yaşadığı bölgede yaşanan olaylar sonucu ortaya çıkan ulusal aşağılanma ve toplumsal düzensizlikler açıklar.

Durkheim’in temel çalışmaları:

  • Toplumda İşbölümü (1893)
  • Sosyolojik Yöntemin Kuralları (1895)
  • İntihar: Sosyolojik Bir Araştırma (1897)
  • Dinsel Hayatın İlksel Biçimleri (1912)

Toplumda İşbölümü

Durkheim bu eserinde organik ve mekanik olarak sınıflandırdığı toplumlardaki ahlak ve düzen sorunundan yola çıkmaktadır. Yine eserde özellikle ahlak olgusunun üzerinde durmuştur. Bu eserden hareketle de anomi olgusuna ulaştığı belirtilmektedir. Aynı zamanda bu eser Durkheim’in doktora tezidir.

Sosyolojik Yöntemin Kuralları

Bu eserine Durkheim ‘Sosyolojinin çalışma nesnesinin ne olduğu’ sorusuyla başlar. Çalışma toplumsal olgunun ne olduğu, toplum tiplerinin belirlenmesine ilişkin kuralların kanıtlanmasına yöneliktir.

İntihar: Sosyolojik Bir Araştırma

Durkheim’in bu eseri sosyolojinin temel metinlerinden birisidir. Durkheim kitapta intihar olgusunu inceleyerek toplumsal faktörlerin intihar üzerindeki etkisini açıklamaya çalışmıştır. İntiharın nedenlerini bireysel değil toplumsal nedenler olarak görmektedir. Bu bireysel nedenler ise sınırlı sayılır. Durkheim dört tip intihardan bahseder. Bunlar bencil intihar, elcil intihar, anomik intihar ve kaderci intiharlardır.

Bu intihar türlerini kısaca açıklayacak olursak şöyledir:

Bencil intiharlar; kişinin toplumla bağı düşük olduğu durumlarda oluşur. Buna bireyde aşırı bireyselleşme de denilmektedir.

Elcil intiharlar; bencil intihar tiplemesinin tam tersi bir durum olarak, bireyin toplumla olan bağının yüksek olduğu durumlarda ortaya çıkar. Bunu da yetersiz bireyselleşme olarak tanımlamaktadır.

Anomik intiharlar; kuralsızlık sonucu toplumsal düzenin çöküşü veya değişikliği sonucu meydana gelmektedir. Genellikle ekonomik krizler sonucunda doğar.

Kaderci intiharlar; bireyin toplumsal düzenin baskısı altında ezildiği durumlarda yaşanmaktadır.Durkheim’ e göre, özellikle iş dünyasında, alanında üst konumda olanlar intihara daha yatkındır. Çünkü bu kişilerin beklentileri her zaman daha yüksektir. Ahlaki değerler onları daha az sınırlar ve başarısızlık da bunlara orantılı olarak onlar için daha yıkıcıdır. Örneğin Amerika’da intihar oralarında 1929 Wall Street krizinden sona kendilerini gökdelenlerin tepesinden atanların birçoğunun iş insanları olduğu görülmektedir.

Anomi kavramını, 1960’larda Amerika’da ve 1980’lerde Britanya’da bazıları tarafından, bunu yaşanan ayaklanmaları açıklamakta kullanmıştırlar. Bunu daha çok anne babaların çocuklarını yetiştirme başarısızlıklarını göstermek ya da ahlaki değerlerin önemini vurgulamak adına yapmışlardır.

Amerikan sosyolog Robert Merton, modern Amerika’ da kargaşanın temeli olarak norm çatışmasını vurguladı. Merton’ a göre insanlar başarısızlığa, dördü bir ölçüde sapmayla ilgili beş uyum biçimi belirler. Amerikan rüyasındaki üst konumlara çok az kişi yasal yollarla ulaşırken, diğerleri bunu suça başvurarak yasa dışı araçlarla başarır. Geri kalanlar ise, uyuşturucuya veya maddiyatçılık ve rekabetçilik gibi düşünceleri reddedip kent gerilla gruplarına katılarak bu başarısızlığa uyum sağlamaya çalışır. Bu yaklaşım sınırlı oranda başarı sağladı ve Amerikan toplumunun temel eşitsizliklerini değiştirmeden bıraktı.

Durkheim, intiharın önlenmesi için toplumsal yapı ve normların düzenlenmesi gerekliliğini öne sürmektedir. Bireylerin toplumla bütünleşme imkanı sağlanmalıdır.

Anomi Kavramı

‘Anonim’ i çağrıştıran anomi kavramı günümüz modern kent toplumunda bireylerin kendilerini bu kitleler içerisinde hissetmelerinin bir yansıması olarak kabul edilmektedir. Anomi kısaca bireysel ve toplumsal normlar arasındaki uyuşmazlık olarak da tanımlanmaktadır. Anomi Durkheim tarafından ‘normların yokluğu’ olarak da adlandırılır. Durkheim bu normsuzluk durumunun toplumsal bir hastalık olarak toplumsal kargaşa veya dönüşüm dönemlerinde ortaya çıkacağından korkar. Sağlıklı bir toplum uyum ve üzen içinde olan toplumdur. Hastalıklı toplum güçlü bir ahlaki konsensüsten yoksudur bu yüzden anarşiye düşmesi ve o toplumun yıkılması ihtimali yüksektir.

Durkheim ve çağdaşları yalnızca geleneksel toplumları yıkmakla kalmayıp, toplumun temel ahlaki dokusuna zarar veren Avrupa’da ki siyasal devrimleri ve sanayileşmeyi de yaşamışlardır.

Karl Marx’ın toplumda birçok insanın yaşadığı soyutlanmışlık ve kenara itilmişlik bakış açısından farklı olarak daha pozitivist yönden bakan Durkheim, toplumu bireyler topluluğu olarak değil de, bizzat bir kendilik olarak gören işlevselci bir toplum teorisi geliştirmiştir.

Ferdinand Tönnies, Durkheim’ e göre daha sabit ve kötümserdir. Tönnies, cemaat vecemiyet kavramları ile toplumun bireyleri arasındaki ilişkiyi açıklar. Nitekim o toplumda bireysel haklar ve özgürlükler için ayaklanmaların ve taleplerin etkisi ile yeni meslek gruplarının ahlak ve etiklerine dayanan yeni toplumsal bir düzenin oluşturulabileceği ihtimalinin de olduğunu düşünmekteydi. Aslında o da toplumsal hastalıklara çözüm arama yolundadır. Durkheim’e göre ise bireyin isteklerinin doyurulması imkansız olduğundan toplumsal düzeni sağlayabilmek adına bunları kontrol altına almak zorunluluğu vardır.

Anomi fikri günümüzde çok az yazar tarafından kabul görse de, bu kavram gelişmiş sanayi toplumlarındaki toplumsal değişmelerle ilgili temel sosyal bir probleme ışık tutmaktadır.

Kısaca insanın istekleri ile toplumun düzen ve kontrol ihtiyaçları her zaman bir çatışma veya gerilim içerisinde olması kaçınılmazdır demektedir.

Anomi çoğu zaman sosyal kontroller zayıfladığında ve kentleşme gibi hızla gelişe toplumsal değişimler ve geleneksel normların da işlemediği durumlarda yaygınlık göstermektedir. Bu durumda insanlar huzursuz bir ruh haline gelirler ve toplumda bu huzursuzluk durumu bireylerin hayattan beklentileri konusunda yeni bir ahlaki konsensüse ihtiyaç duyulur.

Modern dünyadaki tüketim çılgınlığı ile geleneksel disiplinler ve sınırlamalar var olan hakimiyetini koruyamaz duruma gelmektedir. Durkheim toplumdaki bu sınır tanımama ve uyumsuzluk sebebiyle halk demokrasisine güvenemez. Toplumsal düzen ve bireysel mutluluk ancak yüksek düzeyde bir toplumsal bütünleşmeye bağlıdır.

Kısaca Durkheim’in anomi kavramı, ahlak çöktüğünde insanlar toplumsal dayanışma duygusunu kaybettikleri ve kendi değerlerini büyük bir şeyin parçası oldukları düşüncesini yitirdikleri zaman toplumun çöküşe geçmesidir. Bunun sonucu olarak da her yerde bir kaos ortamı olur ve bireyler kendilerini kaybolmuş ve yalnız hissetmektedirler.

Kaynakça

Slattery, Martin( 2014). Sosyolojide Temel Fikirler. (Ü. Tatlıcan ve G. Demiriz, Çev.) İstanbul: Sentez Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 1991)

https://www.sosyoloji.gen.tr/durkheimin-intihar-teorisi/

 

Etiketler
Daha Fazla Göster

Andcenter Editör

Çankırı İli, Orta İlçesi Kalfat Kasabası’nda 1993 yılında dünyaya geldi. İlköğretimi kendi köyünde tamamladı. 2007 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip lisesine kayıt oldu. 2011 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 2016 yılında Ankara İlahiyat’tan mezun oldu. Aynı sene Ankara Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek Lisans eğitimini Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Bölümü’nde tamamladı. Şuan aynı enstitüde doktora eğitimine devam etnektedir. Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yilinda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği görevini yaptı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim dalında Arş. Gör. olarak çalışti.Suan Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı