NORBERT ELİAS(1897-1990)
NAZİFE YILMAZ - AYBÜ Lisans 4.Sınıf Öğrencisi - nzfylmz97@gmail.com
Yahudi bir ailenin tek çocuğu olarak 1897’de Breslau’da dünyaya gelen Norbert Elias’ın, babası tekstil endüstrisinde çalışan bir iş adamıdır.
Elias, I.Dünya Savaşı’nda Alman ordusu için gönüllü olmuş ve çeşitli cephelerde telgrafçı olarak çalışmıştır. 1917’de sinir krizi geçirdikten sonra, hizmete uygun olmadığı ilan edilerek işine son verilmesinin ardından akademi hayatına, Breslau Üniversitesi’nde felsefe, psikoloji ve tıp eğitimi alarak başlamıştı. Kısa bir zaman sonra tıp eğitimini yarıda bırakan Elias babasının da ekonomik yönden zayıflamasıyla 1922 yılında bir fabrika da çalışmaya başladı. 2 yıl aranın ardından Felsefe bölümünden doktorasını tamamlayarak mezun olan Elias, danışmanı ile neo-Kantianizm konusunda fikir ayrılığına düşmesinin ardından çalışmalarına sosyoloji bölümünde devam etmeye başladı.
Otuzlu yaşlarında, Alman Siyonist hareketine derinden dahil olarak, Alman-Yahudi gençlik hareketi “Blau-Weiss” (Mavi-Beyaz) içinde önde gelen entelektüellerden biri olarak görev yapan Elias, bu yıllarda Erich Fromm, Leo Strauss, Leo Löwenthal ve Gershom Scholem gibi kişilerle tanışma fırsatı bulmuştur. Bu dönemlerde kendisine sunulan projeleri reddederek, Frankfurt Üniversitesi’nde ki Karl Mannheim’ın yolunu takip etmeye başlamış fakat dönemin siyasi olayları nedeniyle bu durum kısa sürmüştür.1933 yılında Paris’e kaçmak zorunda kalmıştır.
1935’te, İngiltere’ye taşındıktan dört yıl sonra Londra Ekonomi Okulu’nda eski arkadaşı ve danışmanı Mannheim ile görüşmüş ve burada Kıdemli Araştırma Görevlisi olarak göreve yapmaya başlamıştır. Siyasi olaylara karşı hiçbir zaman tepkisiz kalmamıştır. Norbert Elias, döneminin sosyoloji anlayışının karşısında yer alarak, toplum ve birey arasındaki ilişkiyi ve toplumların değişme süreçlerini kavrayabilmek için yeni bakış açıları ve kavramlar önermiş, hatta bununla da kalmayıp eserlerinde bu süreçleri kaleme almıştır. Tarihsel sosyolojinin kurucu isimleri arasında adı anılan Elias, bilgi sosyolojisi üzerine de çalışmalar yapmış, kendi toplumsal değişme anlayışı ile uyumlu bir çerçeveden toplumların düşünüş tarzlarının değişimine dair bir yaklaşım geliştirmeye çalışmıştır. 1940’lı yıllarda ise Leicester Üniversitesi’nde sosyoloji, psikoloji, ekonomi ve ekonomik tarih üzerine dersler vermiştir.
1950’lerde ise psikanalist S.Houlkes ile işbirliği yaparak önemli bir terapi okulu olan Grup Analizi’nin teorik temellerini atmış ve 1952’de Grup Analitik Derneği’ni kurmuştur. 1990’lü yıllara kadar itibarı ve popülerliğinin artması sonucu akademik mesleki hayatını birçok proje, ödül ve çalışmayla zirveye çıkarmıştır 1 Ağustos 1990’da ise Amsterdam’daki evinde hayata veda etmiştir.
Her zaman sanatla iç içe bir yaşam sürmeye çalışmıştır. ‘’Die Ballade vom armen Jakob ‘’isminde bir drama sergilemiş ve sosyoloji çalışmalarının yanı sıra çeşitli şiirler yazmaya devam etmiştir.
Elias bilgiyi tarihselleştirirken bunu bilginin ‘değişiminden’ ziyade ‘gelişimini’ anlamak kaygısıyla gerçekleştirmiştir. Elias özellikle Comte, Marx ve Spencer gibi isimleri, bilginin değişimi noktasında ön plana çıkartırken, yirminci yüzyıl sosyolojisinin bu kaygıdan uzaklaştığını, sosyolojik olguları süreç-indirgeyici bir yaklaşımla durağan ve birbirinden kopuk parçalar olarak ele aldığını ifade etmiştir. Şimdiki zamana özgü, kısa-vadeli sorunlara odaklanmanın sosyoloji disiplinin gelişiminde etkili olduğunu ifade eden Elias, insan toplumlarının anlaşılmasının “uzun-vadeli toplumsal süreçlerin yapısını ve yönünü” anlamaktan geçen “test edilebilir kuramsal modeller” olduğunu savunmuştur.
Elias çalışmalarının merkezine ‘’tarihsellik ‘’ve ‘’ süreçler’’ kavramını oturtmuştur. O, toplumsal ‘gelişme’ olgusunu anlatırken ‘döner merdivenden tırmanmak’ ve ‘yüksekteki platoya çıkmak’ metaforlarını kullanmıştır. Buradan hareketle, daha yüksek bir noktaya çıkmak, alçaktaki konumdan görünmeyen bağlantıları yani tarihsel süreç içerisindeki süreklilik ve kırılmaları bir arada görmeyi sağlamakla mümkündür. Elias başka bir yerde ise‘merdiven modeli’ olarak adlandırdığı bu bakma biçimini ‘kolye (necklace) modeli’ olarak adlandırdığı klasik bilgi kuramı ile kıyaslamıştır.
Elias bireyin gelişimini ‘üç temel kontrol’ (triad ofbasic controls) olarak tanımladığı, insanın doğa ile, toplum ile, ve kendisi ile kurduğu ilişkisini bunlara hükmetmesine bağlar. Yani Elias’a göre bilgi seviyesinde bir ‘ilerlemenin’ olmasının göstergesi, orada ki kontrolünde de artmasıyla doğru orantılıdır.
Başlıca Eserleri:
The Civilizing Process (1939) – Uygarlık Süreçleri
The Court Society(1969) – Mahkeme Toplumu
What is sociology?(1970) – Sosyoloji Nedir?
Time: An Essay (1986) – Zaman Üzerine
The Society of individuals(1987) – Mahkeme Toplumu
Kaynakça
https://en.wikipedia.org/wiki/Norbert_Elias
MÜHÜRDAROĞLU A.(2019), Norbert Elıas Ve Klasik Bilgi Sosyolojisi: Beklenti Ve Sınırlar, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, ss.498-516