Marifet Divanı AkademiTerimler

Bir Disiplin Olarak Sosyoloji

 

Sosyoloji kelimesi, Latince “socius (toplum)” ve Grekçe “logos (bilgi)” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu iki kelimenin bir araya gelmesi “toplum bilim” veya “toplumun bilimi” anlamlarına denk gelir.

Sosyolojinin felsefeden ayrılarak bağımsız bir bilim haline gelmesi 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. Sosyolojinin ortaya çıkmasında en etkili olan olay sanayi devrimidir. Sosyolojinin ortaya çıktığı zemine baktığımızda artan bir toplumsal değişmenin, buhranın açıklanması üzerine teşekkül ettiğini görüyoruz. Batı’da ortaçağ döneminde çeşitli kurumlar mevcut. Bunların, ortaçağda siyasi sistemlerini feodal beyler, ekonomik sistemlerini burjuvazi, dini sistemlerini kilise, yerleşim biçimlerini ise köyler oluşturuyordu. Bu kurumlar özellikle yaşanan Rönesans, Reform, Sanayi Devrimi, Fransız İhtilali gibi süreçlerden etkilenerek tam bir değişme yaşıyor. Siyasi sistemleri feodal beylerden ulus devletlerine, ekonomide, insanlar özellikle sanayi devrimiyle beraber şehirlere göç etmesiyle beraber, sanayi tesislerinde çalışıyorlar. Dolayısıyla burjuvazi gücünü kaybediyor. Din alanında özellikle reform ile beraber kilise sarsılmış, Protestanlık ortaya çıkmış. Bu süreçte insanlar kiliselerden uzaklaşıyorlar. Zaten insanların sürekli çalışması da kiliseye gitmelerinin önünde bir engel teşkil ediyor. Yerleşim biçimleri de doğal olarak değişiyor bu süreçte. Köylerde yaşayan nüfus şehirlere göç ediyorlar. Şehirleşme çok büyük bir ivme kazanıyor.

Tüm bu gelişmelerin neticesinde birtakım toplumsal problemler ortaya çıkmaya başlıyor. Batı toplumunun bu süreçlerden önce bilmiş oldukları sistem çöküyor. Bunun neticesinde Saint Simon, August Comte, Durkheim gibi kimseler bu toplumsal problemlere cevap üretip yeni bir sistem oluşturmaya çalışıyorlar. İşte modern sosyoloji böyle bir ortamda doğuyor. Yani sosyolojinin doğduğu zemin bir kriz ve buhran dönemidir. Bu krizleri çözmek için böyle bir ilme ihtiyaç duyulmuştur.

Elbette toplum üzerine düşünme 19.yüzyılda ortaya çıkmış değildir. Daha önceki dönemlerde de toplum üzerine düşünen ve ciddi araştırmalar kaydeden kimseler çıkmıştır. Bunun en önemli örneği hiç şüphesiz İbn Haldun’dur. Aristoteles’e kadar da pek çok filozofun toplumla ilgili çalışmalarının olduğunu görmekteyiz. Ama sistematik ve metodoloji içerisinde toplumu bizatihi ilmi bir şekilde ele alıp, inceleme Batılı toplumlarda ortaya çıkmıştır.

Sosyoloji kavramının dilimizdeki kullanım serüveni sırasıyla şu şekildedir:

“İlm-i İçtima” Prens Sabahattin tarafından kullanılmıştır.

“İçtimaiyat” Ziya Gökalp tarafından kullanılmıştır.

“Toplumbilim” Öz Türkçe olarak kullanılmıştır.

“Sosyoloji” Batı dilindeki kullanımından dilimize geçmiştir.

Etimolojik olarak sosyolojiyi, toplumsal olanın bilimi olarak nitelendirebiliriz. Sosyoloji, toplumun veya toplumsal ilişkilerin bilimsel olarak incelenmesidir.

 

Sosyolojinin Konusu Nedir?

Sosyolojinin konusu en genel anlamıyla toplumdur. Sosyoloji, toplumun hayatının, toplumsal yapının, toplumda meydana gelen sosyal olayların, olguların ve süreçlerin bilimsel olarak incelenmesidir. Sosyoloji; sosyal ilişkileri, olayları, kurumları, yapıları, sosyal yapılardaki değişimleri konu edinir. Sosyolojinin araştırma alanı toplum olduğuna göre toplumu tanımlamamız gerekmektedir. Toplum; belli bir coğrafyada ihtiyaçları karşılamak için ilişkiler kuran, birbirlerini etkileyen, ortak bir kültürü paylaşan insan birlikteliğidir.

Her insan birlikteliği toplum olmadığından dolayı, insan birlikteliklerinin toplum olabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir. Bunların başlıcaları şunlardır:

1-) Belli bir toprak parçasında yerleşmiş olmak.

2-) Bireylerin birlikte yaşama isteği taşıması.

3-) İhtiyaçları karşılayan işlevlerin yerine getirilmesi.

4-) Ortak bir kültürü paylaşmak.

5-) Değişmeye rağmen süreklilik göstermek.

Toplum; kalabalık, toplumsal yığın ve toplumsal kategoriden ayrılır.

Toplumun Temel Görevleri Nelerdir?

1-) Biyolojik Üretim: Neslin devamını sağlama.

2-) Yeni nesli eğitmek: Buradaki eğitimden kastımız, toplumsallaşmadır. Bireyi toplumun bir mensubu haline getirmeyi kastediyoruz.

3-) Bireylere yaşamın anlamını ve amacını aşılamak.

4-) Mal ve hizmetlerin üretimini, dağılımını ve denetimini sağlamak.

5-) Toplumda düzeni sağlayan kurallara sahip olmak ve bunları uygulamak.

Sosyolojinin Amaçları Nelerdir?

Sosyolojinin temel amacı, toplumların değişimini, gelişimini, yapısını araştırmak ve yapılan araştırma ve açıklamaların ortaya çıkardığı bilgilere genellemeler yapmaktır.

1-) Toplumları içinde bulundukları yere ve zamana göre nesnel ve somut koşullarıyla ele almak. Yani toplumları kendi önyargılarımızla değil tarafsız bir şekilde görüneni tasvir etmek.

2-) Toplumların tarihsel gelişim süreci içerisinde geçirdikleri değişimin etkilerini ve yönünü açıklamak.

3-) Faklı toplumlar arasındaki benzerlikleri saptayıp genellemelere ulaşmak. Örneğin; kentleşmeyle birlikte artan nüfus oranları suç oranlarını arttırmıştır. Ankara’da kentleşmenin nüfusla ilişkisinden bu görünüyor. Benzer bir durumu yaşayan şehirlerde de aynı sonuçlar beklenir.

4-) Mevcut toplumsal verilere dayanarak ileride ortaya çıkabilecek olaylarla ilgili öngörüde bulunmak. İlk dönem sosyologları bir öngörüde bulunmaktan ziyade bir kanun bulma iddiasındaydılar.

Sosyolojinin Özellikleri

1-) Sosyoloji, tek tek bireylerin sorunlarıyla değil toplumu ilgilendiren sorunlarla ilgilenir.

2-) Sosyolog toplumsal olayları, kendi değer ve beğenilerinin etkisi altında kalmadan objektif olarak inceler. Durkheim’in ifadesiyle sosyoloji, toplumsal olayları bir eşya gibi ele alır.

3-) Sosyoloji olanı olduğu gibi inceler, normatif değildir. Ahlak, hukuk, din gibi ne olması gerektiğini söylemez. Sosyolog olanı tasvir eder, olması gerekenlerle ilgili öngörüde bulunur. Mesela suç oranları şunları yaparsanız artar şeklinde artar diye öngörüde bulunabilir.

4-) Sosyoloji doğa bilimleri gibi deneysel bir bilim değildir. Toplum değişken bir yapı olduğu için deneysel olmaz. İlk dönem sosyologların amacı toplumsal kanunları keşfedip, toplumların değişmez ilkelerini bulup, bozulan düzeni düzeltmekti. Fakat bunu yapamadılar. Çünkü sosyoloji deneysel bir bilim değildir.

5-) Sosyoloji toplumsal kurumların yapılarında ve işlevlerinde meydana gelen değişmeleri tarihsel evrim süreci içerisinde inceler.

6-) Sosyoloji, toplumsal olguların nedenlerini, bireylerde değil değer toplumsal olgularda ve olaylarda arar.

7-) Sosyoloji, toplumsal yapıyı bir bütün halinde inceler. Bundan kasıt, diğer toplumsal bilimlerin toplumların farklı farklı yönlerini ayrı ayrı inceler. Örneğin, Antropolog toplumun kültürel yapısını inceler, ekonomist sadece mal ve hizmetlerin üretimi-dağılımı-bölüşümünü ele alır.

😎 Sosyoloji, olanın arkasındaki perdeleri kaldırma sanatıdır. Hiçbir olay göründüğü haliyle ve şekliyle cereyan etmez. Sosyoloji, olanın arkasındaki sebepleri ortaya çıkartır.

9-) Sosyoloji, geleceği inşa etmede bir araç ilmidir. Ana ilimleri anlamada bir anahtar görevi üstleniyor.

Hazırlayan: Canan Teke- Mahmut Kökver

 

 

 

 

Etiketler
Daha Fazla Göster

Andcenter Editör

Çankırı İli, Orta İlçesi Kalfat Kasabası’nda 1993 yılında dünyaya geldi. İlköğretimi kendi köyünde tamamladı. 2007 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip lisesine kayıt oldu. 2011 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 2016 yılında Ankara İlahiyat’tan mezun oldu. Aynı sene Ankara Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek Lisans eğitimini Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Bölümü’nde tamamladı. Şuan aynı enstitüde doktora eğitimine devam etnektedir. Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yilinda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği görevini yaptı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim dalında Arş. Gör. olarak çalışti.Suan Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı