KuramlarMarifet Divanı AkademiMarifet Metinleri

Sosyoloji tarafsız bir ilim dalı olabilir mi? – Cemil Meriç

Cemil Meriç kimdir?

12 Aralık 1916’da Hatay Reyhanlı’da dünyaya gelen Meriç, ilkokul ve liseyi Fransız okullarında okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi’nde Fransız dili ve edebiyatı bölümünü okudu. Lise yıllarında görme yetisi kaybı teşhisi konuldu ve 1954 yılında görme yetisini tamamen kaybetti. Ancak kendisini geliştirmeyi ve bir şeyler üretmeyi bırakmadı. Geriye birçok eserini miras olarak bırakıp 13 Haziran 1987 yılında hayata gözlerini yumdu.

Cemil Meriç, meslekten bir sosyolog olmamasına karşın eserleri göz önüne alındığında sosyolojiye yoğun alakası hemen fark edilir. Sosyoloji ile ilişkisi birkaç noktada kendini belli eder. İlkin bir denemeci ve entelektüel olarak, düşünce tarihinin öne çıkan tartışmalarına olan ilgisi onu ister istemez sosyolojiyle buluşturur. Çoğu zaman eleştirel yaklaştığı sosyolojiyi değerlendirme tarzına bu vasıflarının hâkim olduğu görülmektedir. İstanbul Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri vermesini ayrıca zikretmek gerekir. Bu dersler onu sosyolojiye yaklaştıran özel bir ayrıntı olarak kaydedilmelidir. (Alver, 2010, 146)

Meriç’in yaşamının yakın dönemlerinde sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilen Comte ’un Saint-Simon ’un şakirdi olmaktan başka bir vasfının olmadığını Durkheim ve Gurvich ispatlar. Bunu destekleyen Meriç, sosyoloji diye bir ilim ortaya çıkmadan önce insanları meşgul eden sosyal meselelerin olduğunu ekleyerek düşünürlerin bu mefhumla kafasını yorduğunu söyler.

Sosyoloji tarafsız bir ilim dalı mıdır?

Meriç’e göre, Batılı bir ilim olan sosyoloji, modern dönemin etkisini ve şartlarını kendisinde barındırır ve halen ilk çıktığı dönemin etkisini taşımaktadır. Bu sebeple sosyoloji ilmine “buhran çocuğu” ve “endüstriyel toplumun çocuğu” yakıştırmalarını yapmıştır. Belli bir dünya şartında ortaya çıkan ve dünya adına konuşan bu ilimden tarafsız olması beklenemez. Cemil Meriç bu konuda “Taraf tutmayan insan, şahsiyeti felce uğramış insandır. Kimse tarafsız değildir ve tarafsız bir sosyoloji de yoktur. Sosyal ilimlerle uğraşan her insanın alacağı ilk ders, sosyal ilimlerin relatifliğidir.” (Meriç, 1993,19), der.

Batı dünyasının doğuyu es geçerek ilim yapmasına da laf eden Meriç, Avrupa’nın İbn Haldun’u görmezden gelerek bu ilmi ortaya çıkardığını söylemektedir. İbn Haldun’u ilk gerçek sosyolog ve ilmi umran olarak ortaya çıkardığı ilmi de sosyoloji olarak kabul eder.   Burada Avrupa’nın kendisine benzemeyen ya da kendi istediklerini söylemeyen kesime karşı da tepkisiz kaldığını ifade ederek, Marx’ın düşüncelerini de önemsemediklerinden bahseder.

Objektiflik iddia eden sosyolojinin çok çabuk ideolojiye dönüştüğünü, kutsalı tanımayan yeni bir dünyevi dile sahip olduğunu söyleyen Meriç, bu sebeple sosyolojinin bilimsel bir faaliyet değil, bir teoloji gibi öne çıktığını söyler. Toplum sorunlarına çözüm araması ve toplumun refahının ancak bu çözümler ile kurtulabileceğine olan inanç onu bir teoloji olarak göstermektedir. Meriç, sosyolojinin bu misyonunun evrensel bir kaide olup olmadığının sorgulanması gerektiğini ifade eder.

Sosyal ilimlerin yalanın cirit attığı bir saha olduğunu ve insanların suç ortaklığını yaptığını söyler. Sosyal bilimler parçalanmış ve her biri hakikatin bir yönünü inceleyen birer uzman ilim dalı olmuştur. Zaten Meriç’e göre sosyoloji bir ilimden çok bir metottur. Meriç sosyoloji ilmine eleştirel bir bakış açısıyla bakmaktadır. Ortaya çıktığı ortam, zaman içerisinde şekillenmesi, amaçları bakımından Cemil Meriç sosyolojiyi gerçek manada eleştirmiş, sözlerinde çıkış şekline ve amacına karşı düşmanlık barındırmıştır. Sosyolojinin bilimsel olup olmamasına değil çıktığı ortamına, gerçekleştirmek istediği hedeflerine ve rollerine karşı bir inceleme yaparak onun ne olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır. Ona sosyolojinin siyasetini yapan bir entelektüel olarak bakmak daha doğru olacaktır.

Kaynakça

Cemil Meriç (1993), Sosyoloji Notları ve Konferanslar,  İletişim Yayınları syf. 19-22

Alver K. (2010), Cemil Meriç’in Sosyoloji Tasavvuru, Selçuk Üniversitesi Edebiyat fakültesi dergisi, 24. Sayı, syf. 145-152

https://tr.wikipedia.org/wiki/Cemil_Meri%C3%A7

Nuray Yılter yilternuray@gmail.com , Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi

 

Daha Fazla Göster

Andcenter Editör

Çankırı İli, Orta İlçesi Kalfat Kasabası’nda 1993 yılında dünyaya geldi. İlköğretimi kendi köyünde tamamladı. 2007 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip lisesine kayıt oldu. 2011 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 2016 yılında Ankara İlahiyat’tan mezun oldu. Aynı sene Ankara Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek Lisans eğitimini Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Bölümü’nde tamamladı. Şuan aynı enstitüde doktora eğitimine devam etnektedir. Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yilinda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği görevini yaptı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim dalında Arş. Gör. olarak çalışti.Suan Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı