KuramlarMarifet Divanı AkademiMarifet MetinleriTerimler

Anomi- Emile Durkheim

Betül Katırcı, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi / İslami İlimler Fakültesi / Lisans- betul240398@gmail.com

GİRİŞ

Anomi, Fransızca ve İngilizce anomie “kuralsızlık, yasasızlık” sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük, Eski Yunanca ánomos ἄνοµος “yasadışı, kural tanımaz” sözcüğünden türetilmiştir. Anomi, kelime anlamı olarak normsuzluk anlamına gelmektedir. Toplumda bulunan kuralların etkisiz hale gelmesi, çöküntü, çatışma ya da karışıklığın meydana gelmesi durumunu ifade eden sosyolojik bir terimdir.

Emile Durkheim’e Göre Anomi Nedir?

Sosyolojinin kurucu babalarından biri olan Emile Durkheim (1958-1917) “anomi” kavramını ilk kullanan kişidir. Emile Durkheim, bu kavramı ilk kez 1893 yılında “Toplumsal İşbölümü” adlı kitabında kullanmıştır. 1897 yılında ise bu kavrama “İntihar” adlı eserinde intiharın bir türü olarak yer vermiştir.

Anomi, toplumsal kontrollerin zayıflaması, ahlaki ve siyasi kısıtlamaların ortadan kalkması gibi toplumu etkileyen durumlarda ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda sanayileşme ve kentleşme gibi hızlı değişimler sonucunda, geleneksel normların zayıflaması veya ortadan kalkması durumlarında da görülmektedir. Tüm bu olaylar ve değişimler, insanlar üzerinde huzursuzluğa ve tatminsizliğe sebep olur. Durkheim’e göre her toplum mekanik dayanışmadan organik dayanışmaya geçmektedir. Bu geçiş esnasında anominin ortaya çıktığını söyler. Mekanik dayanışmada, insanlar benzer işler yapabilmektedir. Bu sebeple de birbirlerinin yerini doldurabilirler. Kollektif bilinç artar. Organik dayanışma ise, modern toplumlarda görülür ve mesleki uzmanlaşma söz konusudur. İnsanlar birbirlerine bağımlıdır. Dolayısıyla kollektif bilinç (bir toplumdaki insanların sahip oldukları ortak duygu ve kabulleri ifade eden terim) zayıflamaya başlar. Buna göre anomi kavramı dayanışmanın zayıflaması sebebiyle, bireydeki toplumsal bağlılığın azalması, düzene ayak uyduramama olarak da tanımlanabilmektedir.

Anominin kelime anlamı her ne kadar normsuzluk olsa da anomi yalnızca normsuzluk anlamına gelmemektedir. İş bölümünde meydana gelen değişimler, ahlak yapısının düzenini bozmakta ve yeni ahlaki düzenlemeler, eski ahlaki düzenlemelerin yerini tutmamaktadır. Bir düzensizlik durumu olan anomi, sınırlandırılmamış bireyselciliğin engellenememesi sebebiyle toplumsal düzenin kontrol edilemez hale gelmesidir. Bireyler ahlaki bir düzene ve birey-üstü bir güce teslim olduklarında kendilerini güvende hissederler. Toplumsal düzenin ve bireysel mutluluğun sağlanması için toplumsal bütünleşmenin oluşması gerekmektedir.

Durkheim, anominin daha çok ekonomik veya siyasal krizler ile ani refah artışları sonucunda meydana çıktığını belirtmiştir. Ekonomik kriz sebebiyle sert bir düşüş yaşayan bireyler, alışmış oldukları düzen ve kurallardan uzak yeni bir hayat içerisinde kendilerini bulurlar. Bu yeni hayata uyum sağlayamadıklarında da anomi oluşmaktadır. Refahın ani artışı da bireyselciliği artırır, insandaki arzuları harekete geçirir ve sonuçta kural tanımazlığa ahlaki deformasyona yol açar. Bireylerin hayatındaki bu çarpıcı değişimler beraberinde toplumsal düzensizliği getirir.

Durkheim, aynı zamanda aile yapısının bozulmasının ve evlilik bağlarının zayıflamasının da anomiye neden olduğunu söyler. Sağlam temellere sahip bir evliliğin, kişisel yaşamı düzenlediğini ve eşler arasında ahlaki dengeyi sağladığını belirtmektedir. Boşanmaların fazla olduğu toplumlarda düzenleme zayıftır. Bireyin tutkularını dizginleyecek sınırlamalar bulunmamaktadır. Bu da anomiye sebep olmaktadır.

Durkheim anominin çözümünün, bireyleri toplumsal gruplar ve kollektif değerler içinde birleştirebilen, insanların mantıken neler bekleyebilecekleri konusunda yeni bir uzlaşım oluşturabilen mesleklerin birliği ile olabileceğini, aynı zamanda da bu mesleklerin devletle iş birliği yaparak toplumu bireyin içinde tutmaya çalışması gerektiğini savunmaktadır.

Robert K. Merton’a Göre Anomi Nedir?

Toplumun, bireylere belli hedefler sunmasına karşın, bu hedeflere ulaşma konusunda yeterli imkân sağlayamaması sonucunda ortaya çıkan duruma denilmektedir.

Merton’un (1910-2003) anomi kuramına göre beş davranış vardır. Bunlar; uyum, yenilik, şekilci davranış, geriye çekilme ve isyandır. Uyum davranışı hem kültürel hedeflerin hem de kültürel hedeflere varmak için kurumsallaşmış araçların kabulüdür. Uyum davranışı gösteren birey hem kültürel hedefleri hem de kurumsallaşmış araçları benimser. Yenilik davranışında ise birey kültürel hedefleri kabul etmekle birlikte, kurumsallaşmış araçları reddeder. Şekilci davranış da ise birey kurumsallaşmış araçları kabul eder fakat kültürel hedefleri reddeder. Merton’a göre bu uyum tipini özellikle kişinin statüsünün kişinin başarısına bağlı olduğu toplumlarda açıkça görmekteyiz. (Aktaran: Kızılçelik,1992:311; akt, Olgun,2007) Geriye çekilme davranışında birey hem kültürel hedefleri hem de kurumsallaşmış araçları reddeder. Bireyler toplumdan kaçar ve topluma karşı yabancılaşırlar. İsyan davranışında ise bu araç ve amaçların yerine başka araç ve amaçların konulması söz konusudur (Olgun, 2007).

SONUÇ

Durkheim anomi kavramını, iş bölümünün zayıflaması ve toplumsal dayanışmanın azalması olarak değerlendirirken; Merton, bireysel hedefleri ele alarak bu hedeflere ulaşmak için kullanılan yolların uyuşmazlığı olarak değerlendirmiştir. Ona göre hedef ve hedefe ulaşmada kullanılan yol uyumlu olmalıdır.

KAYNAKÇA

Slattery, M. (2014). Sosyolojide temel fikirler. (Ü. Tatlıcan ve G. Demiriz, Çev.) İstanbul: Sentez Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 1991)

Yararlanılan İnternet Siteleri:

https://sosyolojikmudahale.com/2021/06/23/emile-durkheim-ve-robert-mertonda-anomi-kavrami/

https://www.sosyologer.com/anomi-nedir/

https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/anomi

https://www.etimolojiturkce.com/k

 

 

Daha Fazla Göster

Andcenter Editör

Çankırı İli, Orta İlçesi Kalfat Kasabası’nda 1993 yılında dünyaya geldi. İlköğretimi kendi köyünde tamamladı. 2007 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip lisesine kayıt oldu. 2011 senesinde Tevfik İleri Anadolu İmam-Hatip Lisesi'nden mezun oldu. Aynı sene Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesine başladı. 2016 yılında Ankara İlahiyat’tan mezun oldu. Aynı sene Ankara Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi bölümünde yüksek lisansa başladı. Yüksek Lisans eğitimini Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Din Sosyolojisi Bölümü’nde tamamladı. Şuan aynı enstitüde doktora eğitimine devam etnektedir. Gaziantep ili, Şahinbey ilçesinde 2017-2018 Eğitim-Öğretim yilinda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği görevini yaptı. Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Sosyolojisi Anabilim dalında Arş. Gör. olarak çalışti.Suan Ankara Yıldırım Beyazit Üniversitesi İslami ilimler Fakültesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı