Fransız sosyolog Alexis de Tocqueville tarafından ele alınan bir kavramdır. Tocqueville düşünce sisteminin temelini oluşturan bu kavramı 1831 yılında Amerikan ceza sistemini incelemek için arkadaşı Gustave de Beaumont beraber Amerika Birleşik Devletlerine gidip geri dönmesinin ardından Amerika seyahatinde yaptığı gözlemlerini Amerika’da Demokrasi (De la démocratie en Amérique) adıyla 1835 yılında kaleme almaya başlamıştır. Amerika’da Demokrasi kitabı iki ciltten meydana gelmektedir. İlk cildi 1835, ikinci cildi ise 1840 yılında yayımlanmıştır Bu eserde Tocqueville sosyolojik yaklaşımının temelini oluştuan karşılaştırmayı makro sosyolojik şekilde ele almıştır. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de bilinen en önemli eserlerinden biridir ve günümüzde bile temel kaynaklardan biridir.
Tocqueville Amerika ile Fransa’yı politika gibi soyut kavramlara yaklaşımları, bilimle olan ilişkileri, tarihleri ve edebiyatları gibi bazı konularda karşılaştırarak ele almakta ve bu karşılaştırmada kendi toplumunu eleştirerek Amerika’yı kendi vatandaşı olduğu Fransa devletinden daha demokratik bulmaktadır. Hatta Amerika’yı bu şekilde ele aldıktan sonra Fransız demokrasisindeki sorunları ve eksikleri ele aldığı “Eski Rejim ve Devrim” isimli eserini kaleme almıştır.
Amerika’da Demokrasi
Bu eserinde Tocqueville önemli sosyolojik adımlar izlemektedir. Eserin ilk cildinde somut tasvirlerle Amerika devletini ele almakta ve neredeyse siyaset felsefecileri kadar sert bir şekilde eleştirmektedir. İkinci cilde geldiği zaman ise ilk ciltte Amerika devleti üstünden somut bir şekilde ele aldığı demokrasiyi soyut olarak ele alır ve değerlendirir. Bu ciltte asıl yapmak istediği demokrasinin ideal bir şekilde nasıl gerçekleşebileceğini, nasıl demokratik bir toplum olunabileceğini aktarmaktır. Ardından tekrar konuyu somut bir şekilde ele alarak yukarıda da belirttiğimiz gibi devletleri mukayese eder. Demokrasiyi önce somut olarak belli bir devlet üstünden daha sonra da soyut olarak aktardıktan sonra gelecekteki toplumlar hakkında varsayımlarda bulunur.
Tocqueville bu çalışmasıyla karşılaştırmalı sosyoloji yapan ilk düşünürlerden biridir. Aynı zamanda Tocqueville nasıl daha demokratik olunabileceğine değinmiştir. Daha demokratik olmak özgürlükle, özgürlük ise insanların gelenekleri ve inançları ile mümkündür. Özgürlük devlet tarafından sağlanması gereken bir şeydir. Ona göre özgürlük eşitlik ile sağlanabilir. Eşitlik içinde eşitliğin demokratik şartlar üzerine dayandırılması, kişilerin tekeline bağlı olmaması ve kurumlar tarafından korunması/desteklenmesi gerekmektedir.
Amerikan toplumunun demokrasisinin daha iyi ve daha özgürlükçü olmasının Tocqueville’e göre 3 temel sebebi vardır. Bunlar; Amerikan toplumunun içinde bulunduğu koşullar, kanunlar, inanç ve geleneklerdir. Bu üç sebebi kısaca açıklayacak olursak:
- Özel Koşullar: Amerika Birleşik Devletlerini ilk başta coğrafi konumu ile alır. ABD’nin komşusu olan herhangi bir güçlü devlet olmadığı için bu konuda güvendedir.
Daha sonra Amerika’yı nüfusuyla ele alır. Amerika çoğunluğu göçmenlerden oluşan bir ülke olmasının yanında çok geniş topraklara ve zengin kaynaklara sahip bir ülkedir. Bu yüzden soyluları yoktur. Zira soylu sınıfının ortaya çıkmasındaki temel sebep toprakların az olmasıdır. Ama Amerika’nın toprakları ve kaynakları göçle aldığı nüfusa yetmektedir.
- Kanunlar: Ülkenin kanunları ilk maddede ele aldığımız özel koşullardan daha önemlidir. Eğer aynı özel koşullarda farklı kanunlar uygulamış olsalardı özgürlük/eşitlik/demokrasi alanlarında bu kadar iyi olamazlardı. Amerika Birleşik Devletleri küçük devletlerin birleşiminden oluşan büyük bir devlettir. Bu küçük devletlerin her birinin kendi anayasası vardır fakat hepsi ABD’nin koyduğu tek/federal anayasaya bağlıdırlar.
Tocqueville’e göre Amerika’nın anayasasında dernek kurmanın kişilerin hakkı sayılması ve dernek kurmanın desteklenmesi bu konuda ki bir diğer artısıdır. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi özgürlüğün temelini oluşturan demokrasi bu derneklerle/kurumlarla desteklenir/sağlanır.
- İnanç ve Gelenek: Amerika Birleşik Devletlerini Fransa’dan daha demokratik bulmasının bir diğer sebebi Amerika’nın din ile özgürlüğü doğru bir şekilde birleştirip bu konuyu kendine avantaj haline dönüştürürken Fransa’nın din ve özgürlük anlayışları arasındaki zıtlıktan dolayı dezavantajlı konuma düşmesi ve Kilise ile demokrasi arasında sıkışmasıdır. Fransa insanları din ile özgürlük arasında bir seçim yapmaya zorlamaktadır. Bu tercih sebebiyle de dinin yararlarından faydalanamamaktadır. Çünkü din kişileri denetleyecek ahlaki bir disiplindir. Yakın ve benzer kişilerden oluşan toplumlarda monoteist bir inanç ortaya çıkar. İnsanlar benzer olduğu için tek tanrı olmalı ve bu insanlara eşit sorumluluklar yükleyip, onları aynı kanunlarla sorumlu tutmalıdır. Herkes de karşılık alabilmek için bu belirli kurallara/kanunlara uyar. Bu şekilde anayasa dışında insanları düzen içinde tutan bir başka sistem devreye girmiş bulunur.
KAYNAK:
- Kabakçı, Enes. Sosyoloji Tarihi 1. (İstanbul Üniversitesi Açık Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi), ss. 172-183.
- Bayır, Ferhan; ‘’ Alexis de Tocqueville: ‘Amerika Yabanında’ demokrasi arayan muhafazakar Avrupalı’’, Aydınlık, 20.5.2017 Cumartesi.