Abdürreşit Karluk’la Çin’de “Geçmiş-Şimdi-Gelecek”
Röportaj: Dilara Coşkun
Dilara Coşkun: İlk sorumu Çin’de gündelik hayatın nasıl bir fotoğrafını çekersiniz diye sormak istiyorum. Çin’de çalışma hayatı, dinlenme ve eğlenme şekilleri gibi gündelik hayatın temel görünümleri üzerinden bir değerlendirme yapar mısınız?
Abdürreşit Celil Karluk: Çin… Anlaması ve anlatması çok zor bir ülke. Anlamak zor diyorum çünkü burada bilinenden çok farklı bir medeniyet, devlet ve toplum sistemi mevcut. Anlatmak zor diyorum çünkü Türkiye’deki yaygın yaşam stili olsun insan tipolojisi olsun çalışma alışkanlıkları veya zihniyet olsun hepsinden çok farklı bir ÇİN veya ÇİNLİ var karşımızda. Diğer taraftan Batı hayranlığı bütün alanlarda çeşitli seviyelerde hissedilen ve Doğu’ya karşı fazla önyargısı olan Türkiye’de okuma alışkanlığının düşük olması, Doğulu kültürler veya toplumlar hakkında asgari bilgilerin yetersizliği eklenince konuyu anlatmak daha da zorlaşabiliyor. Çin bilinen özelliği ile 1 Milyar 400 Milyona yaklaşan nüfusu ile Dünyanın üretim ve tüketim üssüdür…aynı zamanda çok fazla etnik, kültürel ve dini farklılığı olan ve bu farklılıklar da son yıllardaki tektipleştirici uygulamalara maruz bırakarak teker teker tarih sahnesinden silinmeye başlarken dünyanın veya ilgili toplum ve kültürlerin akrabalarının ya da dindaşlarının pek de umurunda olmadığı bir gerçektir. Çin’deki yaşamı aslında toplam nüfusu 1 Milyarı geçen etnik olarak kendilerine Hanzu yani Han milliyeti olarak adlandıran Han Çinlileri şekillendirir. Çinlilerin hepsi aynı görüntüde gibi görünür ama öyle değildir. Eyaletler arası ayrım, doğu batı güney kuzey arası ayrım çok fazladır. Bu fark fizikî olarak hissedildiği gibi en çok kültürel olarak görünür. Özellikler Çinlilerin konuştukları diller arasında büyük farklılıklar vardır. Bugün yaygın olarak konuşulan resmi dile mandarin Çincesi denir ve devlet tarafından yaygınlaştırılan resmî dildir. Bir çeşit Çin Esperanto’sudur. Mesela Pekin’de konuşulan pekin şivesi ile ona 130 km doğusundaki Tianjin şivesi arasında farklılıklar fazladır. Çin’deki resmî söyleme göre 8 büyük diyalekt vardır. Bu lehçeler arasındaki farkı Türkçe ile Moğolca arasındaki fark ile hatta Farsça ile aralarındaki fark ile kıyaslanabilir. Kuzeyli Çin’linin Güney çencesi olan Kantoncayı öğrenmesi yıllarını alabilir. Ama bu farklılık Çin yazısı ile bertaraf ediliyor, konuşma ile anlaşamayan Çinliler yazı ile birbirlerini anlıyorlar. Bundan dolayı Çince TV’lerde haberler, diziler hep mandarin Çincesi iledir. Ama bütün programlarda alt yazılar vardır. Bunun nedeni ise farklı lehçede konuşan Çinlilerin Mandarini bilmiyorsa da altyazılardan neler konuşulduğunu anlaması içindir. Çin’de Yazı çok önemli bir işlev görür.”
Devamı için lütfen TIKLAYINIZ