Abdullah Ağar
İran ve Sonra?
“Dünyanın yeni yıla hazırlandığı günlerde Dünyanın en kilit ülkelerinden biri olan İran’da yaşanan toplumsal gösteriler ve etkisinde gelişen süreç 2018’in, zaten çok zorlu geçen 2017’ye kıyasla çok daha hızlı geçeceğini ve çok daha zorlu olacağını gösteriyor.
“Yereldeki kırılmalar bölgeselleşiyor. Coğrafyadaki kırılmalar geliştikçe, etkileri de derinleşiyor.”
“Milenyum-Armegedon-Kıyamet inanışlarının” ısrarla damgalamak istediği, başta etnik ve mezhebi fay hatları olmak üzere dini, ideolojik, siyasi ve menfeat odaklı rekabet-mücadele ve düşmanlıkların derinden etkilediği günümüz coğrafyasında, çok daha farklı ve güçlü “alan farklı” gelişmelerin yaşanacağı gözüküyor. Belli ki bu sene de coğrafyadaki kasırgalar dinmeyecek. Hatta çok daha sertleşeceğini öngörmek ve buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Başta Suriye meselesi, ‘sözde’ Ilımlı ve Radikal İslam olmak üzere, evrimleşerek büyüyen tehditler, yeni jenerasyonlarıyla birlikte bambaşka ve silbaştan dinamiklerle ulus ve üniter devletleri, toprak bütünlüklerini, kültürleri, inanışları ve zihinleri tehdit etmeye, zorlamaya devam edecek. Tehditler büyürken, uluslararası rüşvet ve haraçlar, siyasi ve ideolojik eğilimlerde dönüşümler, pozisyon farklılıkları önem kazanacak, kimi ülkeler boyun eğme eğilimleri üretirken, kimi ülkelerde mücadele eğilimleri gösterecek.”
Yazinin devamı için lutfenTIKLAYINIZ